Hayal Dünyası Terapiye Nasıl Dönüşür?
Çocuğun elinde bir tahta kaşık… Ama o bir roket olabilir, süpürgeye binmiş bir cadı, hatta hasta bir hayvanı iyileştirmeye çalışan bir doktor.
İşte bu, sembolik oyundur. Ve bu oyun türü, yalnızca çocuğun hayal gücünü değil, duygularını, korkularını ve ihtiyaçlarını da ifade ettiği güçlü bir dildir.
Sembolik Oyun Nedir?
Sembolik oyun; çocukların gerçek nesneleri ya da hayali senaryoları başka bir şeymiş gibi kullanarak oynadığı oyundur.
Örneğin; oyuncak bebeğe yemek yedirme, oyuncak arabayla bir kaza canlandırma ya da kendini öğretmen gibi hayal ederek oyuncaklara ders anlatma gibi.
Bu oyunlar, çocuğun:
- Duygularını düzenlemesine
- Deneyimlerini işlemesine
- Kontrol duygusu kazanmasına yardımcı olur.
Oyun, Çocuğun Dilidir
Çocuklar yetişkinler gibi “bugün kendimi kötü hissediyorum” ya da “bu beni çok korkuttu” diyemezler.
Ama sembolik oyunda bir bebek ağlayabilir, bir karakter terk edilmiş hissedebilir ya da bir oyuncak cezalandırılabilir.
İşte burada çocuğun iç dünyası dışarı yansır. Çocuk konuşmaz, oyun konuşur.
Oyun Terapisinde Sembolik Oyunun Rolü
Oyun terapisi, çocuğun bu sembolik ifadelerini danışmanın yargısız gözlemiyle tanımasını sağlar.
Bir terapist için oyuncak bir mutfak sadece bir eşya değil, çocuğun annesiyle kurduğu ilişkiyi simgeliyor olabilir.
Bir hayvan figürü ise çocuğun savunmasızlığını ya da gücünü temsil edebilir.
Bu nedenle oyun terapistleri, çocuğun ne oynadığı kadar nasıl oynadığına da dikkat eder:
- Oyunda tekrar eden senaryolar var mı?
- Çocuk aynı karakteri hep kurtarıyor mu?
- Cezalandıran, koruyan ya da dışlanan figürler hangileri?
Bu detaylar sayesinde çocuğun ihtiyaç duyduğu destek, duygusal ifade veya iyileşme alanları belirlenir.
Evde Oynanan Sembolik Oyunların Önemi
Evde oynanan sembolik oyunlar da çocuğun gelişimi için oldukça kıymetlidir.
Anne-babalar, çocuklarıyla sembolik oyun oynayarak:
- Onları daha derin bir düzeyde anlayabilir
- Duygularını ifade etmeleri için alan açabilir
- İçsel dünyalarına temas edebilirler
👉 Örneğin bir çocuk sürekli “hastalanan oyuncakları” iyileştiriyorsa, bu belki de kendisinin hasta olma korkusunu yansıtıyordur.
Anne ya da baba, “bu oyuncağa ne olmuş?” diyerek oyuna dahil olabilir, böylece çocuğa hem oyun alanı hem güvenli bağ sunar.
Sonuç: Hayal Dünyası Gerçek İyileşmeye Açılan Bir Kapı Olabilir
Sembolik oyun, çocuğun içsel dünyasının aynasıdır. Bu oyunlar sadece “çocuk oyalamak” değil, aslında bir fark etme, anlama ve iyileştirme alanıdır.
Her hayal ürünü senaryo, aslında çocuğun iç dünyasında gerçek bir yere dokunur.
Oyun terapistleri ve bilinçli ebeveynler için bu hayal dünyası, çocuğun sesi kadar kıymetlidir.